Günah Nedir?
Günah nedir? Hangi davranışlarımız günahtır? Neden bazı davranışlar veya işler günah sayılır? Allah, işlenen günahların cezasını nasıl verir? Gençlik çağımızda bu soruları kendimize sormasakta, ilerleyen yaşlarda veya belli bir dönem sonra her birimiz kendi kendine bu soruları sormuştur. Belki de ilerleyen dönemlerimizdeki yaşadıklarımız bizi bu soruları sormamıza itekliyordur!
Küçük çocuklar arıların soktuğunda acıttığını bilmedikleri için, onların güzelliğine kanar ve tutmak ister; bir kere arı tarafından sokulan o çocuk artık bir daha o arının güzelliğine aldanıp peşinden koşmaz, arıdan kaçar!
Henüz kanun ile tanışmamış bir kişi, kolay yoldan para kazanabileceğini düşünüp hırsızlık yapabilir, başkasına zarar verebilir; kanun tarafından cezalandırılan kişi artık hırsızlık yapmanın, başkalarına zarar vermenin sonucunu bildiği için adımlarını ona göre atar. Tabii ki bazıları kanunsuz işlerin tadına doyamadıkları için, kanunların verdiği cezalardan zevk alıyor olabilirler ki, suç işlemeye devam ederler! Güncel hayatımızda sürekli bir koşturma, uğraşma, cabalama içerisindeyiz; kendimizi, çevremizi, geçmişi, şimdiyi ve geleceği düşünmeye zaman ayıramayabiliyoruz. Öyle bir an geliyor ki, etrafımızı bir sessizlik ve durgunluk kaplıyor; belki cezaevinde yalnız başınıza bir hücredesinizdir, belki de ıssız bir yerde tek başınıza, artık çocuklar evden çıkmış ve yalnızsınızdır, ya da eşiniz vefaat etti... Koşturmanın, cabalamanın sonuna gelmişsinizdir, yeni bir hedef seçmeden önceki sessizlik ve durgunluktur bu! İşte bu dönem geldiğinde, geriye bakar ve yaptıklarımızı düşünürüz; işlediğimiz günahları biliriz, neyin günah olduğu bize çocukluğumuzdan beri öğretilmişti. Cezasını düşünmeye başlarız!
Hırsızlık yaptığımızda yasalara göre ne gibi bir ceza alacağımızı biliyoruz, peki günah işlediğimizde nasıl bir ceza alırız? Belki de en büyük ceza bu, alacağımız cezayı bilmememiz!
Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza" adlı eserini okuyanlar bilir; genç bir hukuk öğrencisinin tefeci bir kadını ve kızkardeşini öldürdükten sonra bunalıma girmesi ve işlemiş olduğu günahın en büyük cezasının "suçluluk duygusu" olduğunu. Bir insanı mahveden, çökerten bunlar değil midir? Ne olacağını bilmememiz ve suçluluk duygusu!
Sanırım Allah sadece insanlara suçluluk duygusu vermiş, diğer canlıların dilinden anlamadığım için soramadım!
"Allah, insanları akıllı bir varlık olarak yaratmıştır. İnsan aklı sayesinde düşünür, karar verir, iyiyi ve kötüyü ayırt ederek seçim yapar. Allah, insanları iyiliği ve kötülüğü seçip-seçmeme konusunda özgür bırakmıştır, ama insanın kendi özgür iradesiyle yaptığı seçimden de sorumlu tutmuştur. Çünkü insan, aklı olan, iyiyi ve kötüyü iradesiyle seçebilen bir varlıktır."
“Başınıza gelen herhangi bir felaket (olumsuzluk), kendi elinizle işledikleriniz yüzündendir…” (Şuara suresi, 30. ayet.)
Almanlar "İnsan kendi kaderinin demircisidir." derler; bir insanın kaderinin kendi elinde olduğu anlamına gelir. Şuara suresi, 30. ayet de bunu ifade etmiyor mu? Demek ki günah ve cezası her dinde ve ırkta aynı şekilde ele alınıyor.
Müslümanlar düşüncelerinde, iyiyi-kötüyü seçme konusunda özgür bırakılmalarına rağmen, daha mutlu ve huzurlu yaşayabilmeleri için yasaklar (günahlar) konulmuş. Açık açık da söyleniyor, "Başına gelecek olumsuzluklardan sen sorumlusun!".
Araştırmalarıma göre 40 tane büyük günah buldum. Şimdi size en büyük günah sayılan, 7 kebâir günahları sıralamak isityorum (Diğer büyük günahları Büyük Günahlar Nedir? sayfasında inceleyebilirsiniz):
Tevrat (Hz. Musa), Zebur (Hz. Davut), İncil (Hz. İsa) ve son olarak Kur'an-ı Kerim (Hz. Muhammed) inananları tarafından doğru ve menfaatsiz olarak yorumlandığında ve konulmuş olan yasaklara uyulduğunda; huzurlu, sağlıklı ve toplum içerisinde sevilen bireyler olarak yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli bilgiye sahip olurlar. İnsan olarak günahsız olma gibi bir imkânımız yok, fakat büyük günahlardan kaçındığımız taktirde, küçük günahlarımızın affedileceğini de unutmayalım! Nasılsa küçük günahlarımız affediliyor diye bunları sürekli tekrarlarsak, küçük günahların da büyük günaha dönüştüğünü bilelim!
Henüz kanun ile tanışmamış bir kişi, kolay yoldan para kazanabileceğini düşünüp hırsızlık yapabilir, başkasına zarar verebilir; kanun tarafından cezalandırılan kişi artık hırsızlık yapmanın, başkalarına zarar vermenin sonucunu bildiği için adımlarını ona göre atar. Tabii ki bazıları kanunsuz işlerin tadına doyamadıkları için, kanunların verdiği cezalardan zevk alıyor olabilirler ki, suç işlemeye devam ederler! Güncel hayatımızda sürekli bir koşturma, uğraşma, cabalama içerisindeyiz; kendimizi, çevremizi, geçmişi, şimdiyi ve geleceği düşünmeye zaman ayıramayabiliyoruz. Öyle bir an geliyor ki, etrafımızı bir sessizlik ve durgunluk kaplıyor; belki cezaevinde yalnız başınıza bir hücredesinizdir, belki de ıssız bir yerde tek başınıza, artık çocuklar evden çıkmış ve yalnızsınızdır, ya da eşiniz vefaat etti... Koşturmanın, cabalamanın sonuna gelmişsinizdir, yeni bir hedef seçmeden önceki sessizlik ve durgunluktur bu! İşte bu dönem geldiğinde, geriye bakar ve yaptıklarımızı düşünürüz; işlediğimiz günahları biliriz, neyin günah olduğu bize çocukluğumuzdan beri öğretilmişti. Cezasını düşünmeye başlarız!
Günah, Allah'ın buyruklarına karşı olan, dince suç sayılan, öteki dünyada cezayı gerektiren iş ya da davranıştır.
- Allah ‘a (c.c) şirk koşmak. “Allah adına doğru olmayan sözler söylemek”.
- Sihir, büyücülük, yalan yere muska yapmak.
- Haksız yere bir insanı öldürmek.
- Faiz yemek.
- Kimsesiz yetime ait olan malı yemek.
- İslam uğruna yapılan savaştan kaçmak.
- Namuslu bir kadına zina yaptığına dair iftira atmak.
- Kibir (Kendini herkesten üstün tutma, büyüklenme. Gurur etme.)
- Haset (Çekemezlik, kıskançlık.)
- Gazap (kıskınlık, öfke.)
- Tembellik
- Hırs (Bir şeye olan aşırı, sonu gelmez istek. Tutku durumunu almış istek.)
- Oburluk (Doyduğu halde yemeye devam etmek.)
- İffetsizlik
Tevrat (Hz. Musa), Zebur (Hz. Davut), İncil (Hz. İsa) ve son olarak Kur'an-ı Kerim (Hz. Muhammed) inananları tarafından doğru ve menfaatsiz olarak yorumlandığında ve konulmuş olan yasaklara uyulduğunda; huzurlu, sağlıklı ve toplum içerisinde sevilen bireyler olarak yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli bilgiye sahip olurlar. İnsan olarak günahsız olma gibi bir imkânımız yok, fakat büyük günahlardan kaçındığımız taktirde, küçük günahlarımızın affedileceğini de unutmayalım! Nasılsa küçük günahlarımız affediliyor diye bunları sürekli tekrarlarsak, küçük günahların da büyük günaha dönüştüğünü bilelim!
Alkol İçmek Müslümanlık'ta Neden Günahtır?
İslâm beş şeyin korunmasına büyük önem vermiştir. Bunlar akıl, sağlık, mal, ırz ve dindir. İçki içen kimse bu beş unsuru da koruyamaz duruma düşer. Bana öyle geliyorki sanki Cennet ve Cehennem'i bu Dünya'da yaşıyoruz; ızdırap, vicdan azabı, üzüntü, hastalık, felaket... yaptıklarımızın karşılığı olarak yaşıyoruz. Ama biz yine de Cennet ve Cehennem'in varlığına inanalım ve "büyük günahlar"dan uzak duralım!
Büyük Günahlar Nedir?
İslâm beş şeyin korunmasına büyük önem vermiştir. Bunlar akıl, sağlık, mal, ırz ve dindir. İçki içen kimse bu beş unsuru da koruyamaz duruma düşer. Bana öyle geliyorki sanki Cennet ve Cehennem'i bu Dünya'da yaşıyoruz; ızdırap, vicdan azabı, üzüntü, hastalık, felaket... yaptıklarımızın karşılığı olarak yaşıyoruz. Ama biz yine de Cennet ve Cehennem'in varlığına inanalım ve "büyük günahlar"dan uzak duralım!
Büyük Günahlar Nedir?