Logo

Konversiyon Bozukluğu Nedir?

Menü
nedir.top / Konular / Konversiyon Bozukluğu Nedir? Ana Sayfa Sayfa Hakkında Konular İletişim

Konversiyon Bozukluğu Nedir?

Konversiyon Bozukluğu Tik, bayılma, nefes alamama, felç, geçici sağırlık, kekeleme, konuşamama, bazı organlarımızın istem dışı hareket etmesi... gibi vakalardan dolayı mutlaka ya kendimiz, ya da çevremizden biri doktora gitmiştir. Tüm muayenelere rağmen herhangi bir fiziksel sorun belirlenememiş, geçiştirmek için ilaç verilmiş veya izlemeye alınmış tır.

Felçin tanımına bir bakalım:
Felç, beyni besleyen kan damarlarındaki akışın durmasıyla meydana gelen beyin hasarıyla oluşan bir sağlık sorunudur.

Sağırlığa yol açan nedenlere bakacak olursak; üzengi kemiğinin normal hereket yeteneğini kaybetmesi, orta kulak iltihabı, orta kulakta yapışkan sıvı birikimi, kulak zarının yırtılması, yeni doğan çocuklarda sarılık sonucu iç kulağın hasar görmesi gibi nedenlerle karşılaşırız.

Gördüğümüz gibi, bir insan felç ya da sağırlık sorunu yaşıyorsa, doktor gerekli muayeneleri yaparak teşhisini koyabilir ve gerekli tedaviye başlayabilir. Peki bu belirtilerden dolayı bir hastada hiç fiziksel bir bulgu tespit edilemiyorsa sebebi nedir? Adam felç geçirmiş, haliyle beynini besleyen kan damarlarının akışında bir sorun vardır; damarlarda, beynin kan ile beslenmesinde bir sorun yoksa, o halde felç geçirmesinin sebebi nedir?

Konversiyon (Döndürme) Bozukluğu

Konversiyon bozukluğu sık görülen bir ruhsal rahatsızlıktır. Çeşitli ruhsal sıkıntıların (üzüntü, korku, utanç, öfke, aile içerisinde sorunlar, iş yerinde sorunlar...) bedensel sorunlara dönüşmesi anlamına gelir. Hastalarda yapılan bütün tetkik ve incelemelere rağmen, bu belirtilere neden olabilecek bir bedensel hastalık bulunamaz.

Konversiyon bozukluğu, çeşitli ruhsal zorlanmalar karşısında bazı bireylerin tepki verme biçimidir; yani kişinin başa çıkamadığı sorunlara, çevresel olumsuz olaylara karşı "beden diliyle" gösterdiği tepki dir.

Konversiyon Bozukluğunun Belirtileri:

"Belirtiler genelde bedenin sol tarafında meydana gelir".

Konversiyon Bozukluğu Nasıl Oluşur?

Disosiyatif bozukluk sakin, kibar, insanları üzmek istemeyen ve onlara hayır diyemeyen insanlarda sık görülür; buna dayalı olarak da Konversiyon bozukluğu olan ve çevresi ile sözel iletişim kuramayan ve sıkıntılarını paylaşamayan insanların bu sıkıntılarının bedene yansıyarak bir anlamda bedenleriyle sıkıntılarını dile getirdikleri düşünülebilir. Belirtiler her tür ruhsal baskı yaratan olaya bağlı olarak çıkabilir:

Konversiyon Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir, Kendimizi Nasıl Koruruz?

Açıklamalardan anladığımız gibi ruhsal rahatsızlıklara her yaşta yakalanabiliriz, fakat kendimizi salıvermek ve teslim olmak hastalığı beslemekten başka bir şey olmaz. Erken yaşta zorluklarla mücadele etmesini, bir konuda yenik düşmenin hayatın sonu olmadığını öğrenmeli ve bizden sonrakilere de aşılamalıyız; Almanlar'ın "Kampf Geist" dediği savaşçı ruhuna sahip olmalıyız.

Disosiyatif bozukluk ve ona dayalı olarak meydana çıkan konversiyon bozukluğunun kişiye avantajları da oluyor; rahatsızlığı nedeniyle çevresinin tutumu daha destekleyici hale gelip kendisine anlayış gösterilebilir. Fakat ailenin ve çevrenin destekleyici bir tavır takınmaları, kişinin bu rahatsızlığı kötüye kullanmasına ve ilerletmesine sebep olabilir. Özellikle türklere özel bir tik vardır (Türk olmayan hiç kimsede bu tiki görmedim); hani elinizi uzattığınızda "Ananı si...!" diye bağırırlar ya ve etraftakiler güler, bir gün de siz ona karşılık olarak "Ananı si...!" derseniz, o kişi bu tiki size karşı bir daha kullanmaz. Bir kaç kişide denedim ve oldu!

Çocuk yaşta bir kişiye kaldırabileceğinden fazla sorumluluk verilmesi haliyle onun ruhsal yapısını bozacaktır, ilerleyen yıllarda da bu rahatsızlık kişi farkına varmadan artacaktır. Eşini, yaşıtlarını kaybetmiş yaşlı kimselerde artık hayattan bir tat almadıkları ve bir beklentileri kalmadığı için kendi içlerine kapanacaklar; zamanla bu içe kapanıklık kendi kendiyle konuşmaya, istem dışı hareketler yapmaya sebep olacaktır.

Spor ve hobi, genç yaşta alışkanlık edinmemiz gereken şey bu ikisi dir. Spor yapan bir çocuk mücadele etmesini, zorluklar karşısında kaçmamasını, düştüğünde kalkmasını, kaybettiğinde bir dahaki musabakaya daha iyi hazırlanması gerektiğini öğrenir. Hobisi olan bir kişi zorluklarla karşılaştığında düşünmek, kendini toparlamak için hobisiyle uğraşır; hayatında önemli bir değişiklik olduğunda (işini kaybetme, eşini kaybetme...), yeni bir başlangıç için kendisini toparlamasını bilir. Almanya'da bilim adamlarının yapmış olduğu bir araştırmaya göre, emekliliğe ayrılan kişiler arasında hobisi olmayanlar, kendilerini artık işe yaramaz hissediyor ve bunalıma giriyorlar mış!

Bir kişi kendisinde ruhsal bir rahatsızlık hissediyorsa yardım istemekten çekinmemeli ve utanmamalı dır. İyileşmeye giden en önemli adım "Yardım istemek!" tir.

Bedensel olarak iyice incelenen ve bedensel hastalık saptanmayan hastalarda psikiyatrik muayene ile konversiyon bozukluğu tanısı konulduktan sonra tedavi başlanır. Kişide bedensel bir hastalık bulunmadığından tedavisi acil değildir ve psikiyatrik tedavilerinin de acil servis koşullarında yapılması olanaksızdır. Bu hastaların psikiyatri hekimine psikiyatrik muayeneye uygun oldukları zaman, yani konuşarak kendilerini anlatabildikleri dönemde tedaviye getirilmeleri uygundur.

Aile ve yakın çevrenin bu kişilerle sadece konversiyon belirtileri varken ilgilenmesi (yani sadece bayılınca, dili tutulunca vb) sorunun sürmesine yol açar. Bu nedenle ailenin bu kişiye uygun ve destekleyici bir yaklaşımı genel olarak göstermesi konversiyon belirtileri varken özel bir tutum değişikliği göstermemesi yararlı olur. Tedavide ailenin doktorla işbirliği içinde olmasının tedavinin başarısı açısından büyük önemi vardır. Bazı kişilerde ek bir başka ruhsal rahatsızlıklar olabilir o zaman bunun tedavisi yapılmalıdır. Üzücü veya sıkıntı verici bir olay sonrası bayılan ve bunun psikolojik kökenli bayılma olduğu doktorlar tarafından onaylanan kişiler aile ortamında bayıldığında onu sakin bir odaya alıp yalnız bırakmak hastaya daha iyi gelecektir. Bu tür hastalara soğan koklatma, soğuk duşa sokma, kolonya ile el ve yüzü ovulması, çevredeki herkesin başına toplanması gibi işlemler uygulamak yardımcı olmak yerine stresini daha da artırmaktan başka işe yaramaz. Kronik ve zor olgularda tedavide iki nokta üzerinde durulur birincisi hastada zorlanma yaratan sorunların çözümü ve ikinci olarak da sorunlar karşısında konversiyon tepkisi yerine daha olgun tepkiler geliştirmenin sağlanması. Bu bazen yıllarca sürecek ve kişilikte kısmi değişikliği hedefleyen psikoterapilerle olanaklıdır.

İnsanlar bir kap gibidir; haçminin aldığından fazlasını doldurmaya çalışırsak taşarlar!