Logo

Mutluluk Nedir? Huzur Nedir?

Menü
nedir.top / Konular / Mutluluk Nedir? Huzur Nedir? Ana Sayfa Sayfa Hakkında Konular İletişim

Mutsuz muyuz yoksa Huzursuz mu?

Mutluluk Neden mutsuzum? Neden hep ben mutsuz oluyorum? Mutlu olmak için ne yapmalıyım? Bu soruları kendisine, belki de hergün soranlar var. Acaba bu kişi gerçekten mutsuz mu, yoksa kendisini sadece kötü mü hissediyor?

Aslında mutluyuzdur, fakat kendimizi mutsuz hissetmek isteriz; "Özlemek için sevmişiz birçoğumuz, kavuşmak ne haddimize!".
Millet olarak bizim, eğlendirici şeylerden ziyade üzüntülü şeylere karşı bir zaafımız var; arabesk müzik, hüzün dolu diziler, kayıp haberleri... İçimizde o acıyı hissetmekten zevk alıyoruz desem yeri olur.

Peki mutluluk nedir? Tanımına bakalım:
Bir isteği, özlemi yerine geldiğinde duyumsanan sevinç.

Şimdi de huzurun tanımına bakalım:
İnsanın içinde duyumsadığı rahatlık duygusu, gönül rahatlığı, iç rahatlığı, baş dinçliği, rahatlık içinde bulunma durumu, dinginlik, çekişmesizlik.

Mutluluk ve huzurun tanımlarını öğrendik; mutlu olmak için ne gerekiyor? Özlediğimiz veya istediğimiz bir şeye kavuşmamız gerekiyor. Ancak bu özlediğimiz şeye kavuştuğumuzda ve sürekli elimizde tuttuğumuzda, artık mutluluk değil, huzurluluk hissetmeye başlıyoruz. Çünkü bizi mutlu eden şeye artık kavuştuk ve özlememiz için bir sebep kalmadı!

Dondurmayı çok seviyoruz, fakat hasta olduğumuz için yiyemiyoruz, ama canımız çok istiyor! Tekrar sağlığımıza kavuştuğumuzda, ilk iş dondurma alıyor, doyasıya yiyoruz ve mutlu oluyoruz. Ne kadar kolay mış mutlu olmak! Artık istediğimiz zaman dondurma yiyebildiğimiz, dondurmasız kalma kaygısı olmadığı için kendimizi huzurlu hissediyoruz.

Hani derler ya "Sen mutlu olmasını bilmiyorsun!" diye; çok doğru bir söz, çoğumuz mutlu olmak için ne yapması gerektiğini bilmiyor. Sürekli çalışıyorsun veya çevren ile ilgileniyorsun. Bir gün bir değişiklik yap ve tatile git, özlediğin bir yere git. Veya sürekli evde yemek yapıyorsun ve artık yaşantın monotonlaşmaya başladı; git dışarda bir lokantada yemek ye, bırak başkaları senin için hazırlasın.

Ali Osman Cengiz Şimdi kendime bir türk kahvesi yapıp, kendimi mutlu edeceğim!
Gördüğünüz gibi mutlu olmak çok kolay; yeterki mutlu olmak isteyin.

"Küçük ve basit şeylerdir insanı mutlu eden."

Özlediğimiz, uzun süredir istediğimiz bir şey bizi sürekli mutlu etmez. Uzun süredir tatil özlemiyle yaşıyorsak, o tatile gittiğimizde mutlu oluruz. Fakat tatilimiz uzun sürmeye başladığında artık mutluluğun yerini huzur alır; istediğimiz kadar tatil yapabileceğimizi bilmenin huzurudur bu. Ya da sıkılmaya başlar ve alışık hayatımıza döneriz!
Yeterince iyi bakarsan, ihtiyacın olan her şeye sahip olduğunu görürsün..

Asıl üzerinde durmamız gereken konu "huzur"! Nasıl huzurlu olurum? Huzurlu yaşamak için nasıl bir yol takip etmeliyim? Kendimize sormamız gereken sorular bunlar işte.

Huzurlu olabilmemiz için, öncelikle bizi huzursuz eden etkenleri ortadan kaldırmalıyız. Peki neler bizi huzursuz eder? Aklıma gelenleri sıralayayım:
Smile İnsanı huzursuz eden şeyleri yaz yaz bitmiyor; listeye baktıkça huzurum kaçmaya başladı! Listedekileri düşünmek dahi huzursuzluk veriyor...

"Huzursuz olmam" diye bir şey mümkün değil, huzurumuzu kaçıracak mutlaka bir şeyler olur; siz hiç ay sonunu borçsuz getiren, aile içerisinde tartışma yaşamayan, her komşusuyla iyi geçinen, hiç hastalık yaşamayan birilerini gördünüz mü?

Mümkün değil, daima huzurlu olmak mümkün değil. Boşu boşuna ölen kişiler için "Huzura kavuştu!" demiyorlar. Huzursuzluk yaşamımızın bir parçası; organlarımızın, vücudumuzun bir parçası olduğu gibi.

Yeni doğduğumuzda elimizi, ayağımızı, aklımızı hemen kullanmasını bilmeyiz; zamanla öğreniriz bunları. Belli bir yaştan sonra hala öğrenemediysek sağlıklı değiliz anlamına gelir. Huzursuzluk da doğuştan yaşamımızın bir parçası oluyor; zamanla onu kontrol etmesini, etkenleri azaltmasını öğreniyoruz. Huzursuzluğumuzu kontrol etmesini öğrenemediğimiz taktirde, sebep olan nedenler daha da çoğalır, büyür ve insan psikolojisini ciddi anlamda bozabilir; çıldırma, etrafına saldırma, sosyallikten uzaklaşma... intihar!

Huzur mu istiyorsun? Az eşya, az insan!.

Huzursuzluğunuzun, sorunlarınızın sizi hasta edecek dereceye gelmemesi için yapmanız gerekenler:
  1. Spor
    • En kötü yalan, insanın kendine söylediği yalandır, "Ben vücudumla barışığım. Çok sağlıklıyım." diyen insanlar bir süre sonra varını yoğunu doktorlara harcarlar. Spor, huzursuzluğun baş düşmanı dır. Vücudunuzun güçlü olduğunu hissettiğinizde siz de kendinizi iyi hissedersiniz. Aşırı kilo, bir düzine hastalığın sebebidir; kolesterol, yüksek tansiyon, şeker hastalığı... Çözemediğiniz bir sorununuz varsa, 5-6 Km koşun; göreceksiniz, sorunu çözmek için mutlaka bir çözüm bulacaksınız (beyne kan daha iyi gidiyor ya). İş işten geçtikten sonra spor yapmanızın bir anlamı kalmaz, zaten doktor size yasaklar, kalbiniz kaldıramaz diye. Erken yaşta başlayın; huzursuzluk nasıl yaşamın bir parçasıysa, sporu da siz yaşamınızın parçası yapın. Huzursuzluğunuz tamamen giderilmeyecek, fakat dengelenecek ve yaşanabilir bir hal alacaktır.

      Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur. (Mustafa Kemal Atatürk)

      Bir kişiye inanıyorum, yolundan gidiyorum demek yetmez; yolundan gitmek, sözlerine kulak vermek gerekir!
  2. Hobi
    • Güncel hayatlarında ciddi bir değişiklik yaşayan insanlar, bir bocalama devrine girerler. Bazıları bu bocalama devrini atlatmasını başarır, bazıları ise takılır kalır. 30 sene önce Almanya'da bir makale okumuştum; araştırmacılara göre, hobisi olmayan bir kişi, emekliliğe ayrıldığında bunalıma giriyormuş. İşinizi, eşinizi, (Allah göstermesin) çocuğunuzu, varınızı yoğunuzu... kaybedebilirsiniz. Böyle durumlarda tutunacağınız bir dolınız, sizi oyalayacak, sakinleştirecek bir şeyler yoksa, vereceğiniz kararlar yanlış olacak; alkol, hırsızlık, intihar... Psikologlar, hastalarına ilaç yazmadan önce kendilerine bir hobi bulmalarını tavsiye ederler; nakış, bahçe düzenlemek, resim yapmak, örgü örmek... Her şey bir hobi olabilir; başkalarının mesleği, sizin hobiniz olabilir.
  3. Öğrenmek, kendini geliştirmek
    • İşlevsel okuryazarlık; hepimiz okuma yazmasını biliyoruz, fakat ne kadarımız bu bildiklerini güncel hayatında kullanabiliyor?

      Bulunduğunuz ülkede haklarınızı savunabilmek, güncel sorunlarınızla başedebilmek için öğrenmek zorundasınız; sorununuzu çözecek bir uzman aramaya çıkarsanız, sorununuz daha da büyür. Kanunları az buçuk bilmeniz gerekiyor, iletişiminiz iyi olmak zorunda... "Nasılsa artık mesleğimi elime aldım" diye öğrenmekten vazgeçmemelisiniz; bildiklerinizi tekrarlamalı, eksiklerinizi tamamlamalısınız. Kendinizi sürekli geliştirirseniz, adımlarınızı daha bilinçli atarsınız, zamanla olabilecek sorunların oluşmasını engellersiniz.

      Dünya'da tek olan "Açık Öğretim Sistemi"mizin değerini bilin, hobi olsun diye kaydınızı yaptırın ve güncel kalın; bir kaybınız olmaz.
      Okuryazarlık Nedir?
  4. Empati kurmak
    • Kendinizi karşınızdaki kişinin yerine koymaya çalışın; çocuğunuzu, gıcık komşunuzu, patronunuzu, iş arkadaşlarınızı anlamaya çalışın. Belki o zaman neden onlarla sorun yaşadığınızı daha iyi anlar, bir uzlaşma yolu bulursunuz. Herzaman çözüm karşı saldırı değildir, bazen de geri çekilmek ve anlamak gerekiyor, kazanmak için.
  5. Dinimizin yasaklarına uymak, mümkün olduğunca "Büyük Günahlar"dan uzak durmak
    • Kuran'ı Kerim insanlar için hazırlanmış bir reçetedir; okumak, anlamak ve uygulamak gerekiyor. Dinimizde belirtilmiş olan yasaklar (günahlar), huzurlu yaşamaları için konulmuştur. "Kumar oynamamak günahtır" demiyor; kumar oynayanlar herşeylerini kaybedeceği için kumar oynamak günah sayılmış. Herşeyini pisi pisine kaybeden biri huzurlu olabilir mi?

      Dikkatimi çeken bir şey oldu; Kuran'ı Kerim'i okuyan bazı kişilerin, yasaklar arasında açık aradıkları, kendi menfaatleri doğrultusunda yorumladıkları. "Faiz haramdır, fakat kâr payı caizdir." ne demek oluyor bu şimdi?! "Üç kadına kadar hakkım var mı, yok mu?", lan bunun cevabını kitaba değil, evdeki karına sor; caiz mi değil mi o sana söylesin!

      Hırsızlar ve maksadı kötü olan kişiler yasalarda açık arar; dinde açık aranmaz, güzel olanı daha güzel hale getirmeye çalışılır. Varsa bir açık, kapatmaya çalışılır.
      Büyük Günahlar Nelerdir?
  6. Yasalara riayet etmek
    • Bu konuya fazla bir şey yazmama gerek yok. Yasalara aykırı davranıldığında huzurlu bir gün yaşanmaz; mahkeme kapılarında sürünmeler, maliyede ceza ödemeler... O fare kapanına bir düştünüz mü içinden çıkması zor olur. Bir kişi ile sorununuz varsa, araya avukat sokmadan, mahkemeyi karıştırmadan çözmeye çalışın, daha kârlı çıkarsınız. Araba kullanırken "kemeri tak" deniliyorsa, takın o kemeri; bir yanınız düşmez.

      Kemal Sunal'ın bir filmi vardı; yanlış hatırlamıyorsam Kemal Sunal'ın koyunu, komşunun kabağını yemişti. Mahkemelik oldular. Bilirkişiler, avukatlar köye zarar tespitine geldi. Hikayenin neticesinde kabak sahibi, bilir kişilere tarladaki tüm kabakları yedirdi, Kemal Sunal'da koyununu.
Huzurlu yaşamak kolay birşey değil, tamamen huzura kavuşmak da ölmek demek. Fakat hayatınızı rahat ve güzel yaşamak sizin elinizde; siz o gayreti göstermelisiniz, başkasından beklememelisiniz.

Şu içinde bulunduğun tek anlık ömrünü fırsat bil ve onunla meşgul ol. Ne geçmişe üzül, ne gelecekten kork (Mevlana)..

Güzel bir hayatınız olması dileğimle, sayfamı ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim!