Doğduğumuzdan itibaren çevremizden ve çevremizdekilerden sürekli bir şeyler öğreniriz. Belli bir yaşa geldikten sonra artık çevremiz bize yetmez, çevremizden artık öğrenebileceğimiz bir şeyler kalmamıştır ve açılmaya başlarız.
İnternet henüz daha hayatımıza girmemişken, çevremizin dışında bilgiye ulaşabileceğimiz alan çok dardı; okul ve öğretmenlerimiz ile sınırlıydı. Fakat İnternet sayesinde alanımız birden genişledi, hatta ucu bucağı olmayan, sınırları olmayan bir bilgi kaynağına sahip olduk. Bilginin bu kadar hızlı yayınlandığı ve yayıldığı bir ortam bizlere çok büyük avantajlar sağladı. Artık merak ettiğimiz bir konu hakkında anında bilgi sahibi olabiliyor, değişik yayımcıların yorumlarını kıyaslayabilir hale geldik. Artık sorunumuz bilgiye nereden ulaşacağımız değil, hangi bilgi doğru ve güvenilir sorunu ortaya çıktı. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için de daha çok yorum okumak, daha çok araştırmak gerekiyor; sadece bir kişinin bir konuya bakış açısıyla yetinmemek gerekiyor.
Bu siteyi hazırlamamın sebebi de, bu zamana kadar öğrendiklerimin ya eksik ya da yanlış olduğunu fark etmiş olmam. Zamanında öğrendiklerim öyle kalmış, hiç üzerine gitmemişim ve tekrarlamamışım; bilgilerim artık eskimiş veya paslanmış. Bu siteyi hazırlarken bildiğim, merak ettiğim konuları tekrar araştırdım. Yeri geldi kendi eksiklerimi tamamladım, yeri geldi kendi yorumlarımı ekledim. Araştırmalarımın kalıcı olması için de “nedir.top” sitesinde yayınlamaya karar verdim.
İnternet’te bu tarz sitelere milyonlarca kez rastlayabilirsiniz, neden bir tane daha? Dediğim gibi, bir konu hakkında bilgi edinmek istiyorsanız en iyi bilgi kaynağı İnternet’tir, ancak bir kişinin yayınladıklarıyla veya yorumlarıyla yetinmemeniz gerekiyor. Bu tarz sitelerin çoğalması tamamen okuyucuların menfaatinedir.
Bir havuz düşünün; içini ilk doldurduğunuzda su temiz ve berraktır, fakat zamanla kirlenir ve yosun tutmaya başlar. Bir de akarsu düşünün, ve ya havuzun suyunun sürekli tazelendiğini düşünün; su temiz bir kaynaktan geliyorsa, o havuzun içindeki su da daima temiz ve berrak kalacaktır. Beynimizi bu havuza, bilgilerimizi de suya benzetebiliriz.
Dikkat: Her yayınlanan doğru değildir; duymak istediklerinizi yayınlayarak sizleri yönlendirmek için hazırlanmış sitelerin sayısı çok fazladır. Bir gazetede yayınlanan haberin doğru olup olmadığını anlayabilmek için “
medya okuryazarı” olmak gerektiği gibi, İnternet’te yayınlanan bilgilerin doğruluğunu anlayabilmek için de çok iyi “
web okuryazarı” olmanız gerekiyor.
Sağlıktan hiç anlamayan sağlık danışmanları, din ile alakası olmayan sözde din kişileri, sahte kanun çıkaranlar, para kazandıranlar, sahte yatırımcılar… Dediğim gibi,
havuza akan suyun kaynağı çok önemlidir, sadece havuzun içindeki suyun tazelenmesi yetmez!
